Eşini Boynuzlayan Yeni Gelin

Seks konusu ile ilgili isteklu ve meraklı bir kadındım. Başlangıçta bilmek istediğim her şeyi kocama soruyor, her şeyi ondan öğreniyordum. Ama ona sormaya cesaret edemediğim şeyler de vardı. Acaba diğer çiftler de bizim gibi mi sevişiyordu ve tüm erkekler birbirine mi benziyordu?
Merakımı giderebilmek için, bir arkadaşımdan birkaç seks filmi istedim. Evde yalnız olduğum bir gün, kasetlerden birini videoya takarak, heyecanla seyretmeye başladım. Gördüklerim beni hayrete düşürmüştü. Sevişmeler değişik pozisyonlarda ve hayal dahi edemeyeceğim fantezilerle sürüp gidiyordu. Ve kocamla kıykatiyendığımda, bazılarının erkeklikleri o kadar büyüktü ki, bir kadının böyle bir erkekle nasıl beraber olabildiğini anlayamıyordum. Bazı kadınlar olağanüstü büyüklükte yapay organlar kullanıyorlardı. Bu aletlerden bir tane de ben edinmeliydim ve edindim de… Kocamın evde olmadığı bir gün onu denedim. Ama o kadar canım yandı ki vazgeçmek zorunda kaldım. Sonunda her şeyi kocama anlatmaya karar verdim. Bir tatil günü kasetleri onunla beraber seyretmeye karar verdik. Bu, yaptığım en akıllıca işlerden biri olmuştu. Çünkü kocamla seks hayatımız son derece renklendi. Artık biz de değişik pozisyonlar deniyor, ufak aşk oyunları oynuyorduk.

Ancak, asıl macera, İzmir’deki yazlığımıza taşınmamızla başladı. Hemen yanımızda, büyük, havuzlu bir villa vardı. Geniş bahçesi yüksek duvarlarla çevrili bu muhteşem evin sahibi, Mert Bey, bizi geldiğimiz ilk gün yemeğe davet etti. Çok güzel ve samimi bir ortamdı. Kısa sürede kaynaşıp, yakınlaştık.
Gecenin ilerleyen saatlerinde, hep beraber havuza girdik. Biraz yüzüp eğlendikten sonra havuzdan çıktık. Mert havuzdan çıktığında, gördüğüm şey karşısında hayrete düşmüşbütün. Islak mayosunun altındaki erkekliği, olduğu gibi ortadaydı ve son derece büyüktü. Tıpkı seyrettiğim filmlerde gördüğüm erkeklere benziyordu.

Ertesi sabah, kocamın bir iş için İzmir’e gitmesi gerekti. Onu uğlinkadıktan sonra , tam eve giriyordum ki Mert’le karşılaştım. Beni kahvaltıya davet etmek için gelmişti. Mert, elli yaşlarında olduğu halde çok dinç ve güzel bir adamdı. Karısından ayrılmış, yirmi yaşlarındaki oğluyla beraber yaşıyordu. Kahvaltıdan sonra, oğlu Alpay arkadaşlarıyla buluşacağını söyleyerek izin istedi ve gitti. Mert Bey’le baş başa kalmıştık. Bana beraber havuza girmeyi teklif etti. Böyle bir teklifte bulunabileceğini tahmin ettiğimden, mayomu içime giymiştim.
Kendimizi havuzun serin sularına bıraktık. Epeyce yüzdükten ve sohbet ettikten sonra havuzdan çıktık. Soğuk suyun iyice büyükleştirdiği göğüs uçlarım, beyaz mayomun altından olduğu gibi görünüyordu. Mert bana öyle ıslak mayoyla durma, değiştir istersen, dedi. Ama yanımda diğer mayo yoktu. İçeride kuru bir mayo olduğunu, istersem onu giyebileceğimi ifade etti. Yatağın üzerinde son derece şık, ten rengi bir mayo buldum ve giydim. Üzerime tam oturmuştu. Evden çıkıp, havuz kenarına döndüm. Mert’in yanındaki şezlonga uzandım. Bir süre beni süzdükten sonra, “Çok hoş bir bedenin var” dedi. Bu biçimde güneşte kalman iyi değil, diyerek güneş losyonunu aldı ve sırtıma sürmeye başladı.
Sırtımda gezinen ellerinden vücuduma tuhaf bir ürperti yayıldı. Sonra birden, elini mayomun içine soktu. İrkilerek arkama döndüm; ancak bana karşı çıkma fırsatı tanımadan, hemen dudaklarıma yapıştı. Dudaklarımı emiyor dilini ağzımın içinde gezdiriyordu. Eli bacaklarımın arasına doğru kayıyordu ki, hemen bacaklarımı sıkıca kapattım ve çekildim. Sonra yeniden ona yaklaştım ve yeniden öpüşmeye başladık.

Bornozunun önünü araladı. Beni omuzlarımdan tutup, sırt üstü yatırdı. Mayomu çıkarttı. Göğüslerimi okşuyor, uçlarını yalıyordu. Bacaklarımı hafifçe araladı. Elleri artık en titiz yerlerimde dolaşıyordu. Onu içimde hissettiğimde bağırmamak için kendimi zor tuttum. Canım çok yanıyordu; ancak yine de onu delice istiyordum. O sabah, Mert beni defalarca zevkin doruklarına taşıdı. Sonra, çırılçıplak havuza girdik. Onunla beraber görkemli saatler yaşadık.
Yaz boyunca, Mert’le sıklıkla böyle kaçamaklar yaptık. Hayatımın en hoş yazıydı…